http://www.coskunnehir.com.tr/wp-content/themes/fullscreen
Daha Fazla

Rightbox

Utangaçlık bir çok insanın yaşam tarzlarında yer almakta ve günlük hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir.Bu duygunun en büyük etkisi de insanların toplum içinde yaptıkları konuşmalarda belli olur.
Kişilerin yetişirken anne, baba, abla,ağabey gibi kişilerden gördükleri baskılar,anne- baba ayrılıkları, anne veya babadan birinin ölümü,kalabalık bir ailede büyümesi,okul hayatındaki baskılar kişinin utangaç olmasındaki başlıca faktörlerdir.
Utangaç insanlar, genellikle kendilerine güveni olmayan kişilerdir.Kendilerini sürekli gizlemek isterler.İyi bir eğitim görmelerine, bilgili olmalarına ve yeterli sosyal donanıma sahip bulunmalarına rağmen; bir bastırılmışlık duygusu ile kendilerini sürekli geri çekerler. Bu da kendilerini ifade ederken konuşmalarına yansır. O kadar ki bazılarının sesi titrediği gibi bazılarını da elleri titrer; yüzleri al al olur.Konuşma konusunda müthiş bir isteksizlik hissederler.Konuşma sırasında yapacakları bir yanlış ,onlara yaşamının en büyük yanlışı gibi gelir.Bu korku ve utangaçlık onları yalnızlığa iter.
Utangaç kişiler ilk önce kendilerinin utangaç olduklarını kabul ederek işe başlamalıdırlar. Kendileriyle baş başa kaldıkları zaman neden utangaç olduklarını sorgulamaları gereklidir. Hangi ortamda ve konularda utangaçlık çektiklerini sorgulamalılardır. Eğer karşı cinsten biri ile konuşurken bu duyguyu yaşıyorlarsa; konuşmadan önce konuşurken hangi konulardan bahsedeceğini anlık bir planlama yapmalı ; sonrasında düzgün cümleler kurarak konuşmaya başlamalılardır.
En önemlisi de mutlaka karşısındaki kişiyle göz temasını kurmaktır. Gene bir iş konuşmasında veya toplum karşısında yapacağı bir konuşmada çok iyi bir planlama ve düzgün bir Türkçe utangaçlığın en aza indirilmesinde önemli bir faktördür. Kişi günlük hayattaki konuşmalarda konuşmadan kaçacağı yerde daha atılgan ,konuşmaya istekli ve ilk aylarda yapacağı hataları önemsemeyen ,karşısındaki kişilerin anlayışlı olacağını düşünüp konuşursa ; buna birazda birkaç saniye öncesinde ne konuşacağını eklerse öz güven duygusu telkin yoluyla yavaş yavaş yerleşir ; utangaçlık duygusu da kaybolup gider.
Utangaç kişinin çevresindeki insanlar da ,’’Ne yapalım,bu arkadaşımızın huyu böyle’’ deyip geçmemelidirler.Utangaç kişiye en önemli yardım çevresindeki dostlarından gelmelidir. Utangaç kişiyi sıkmayacak ya da bıktırmayacak bir biçimde çeşitli uyarılarla ona yardımcı olabilirler.

About COŞKUN NEHİR

19.12.1957 yılında doğdu. Müziğe küçük yaşlarda mandolin ve keman çalarak başladı. İlk-orta-lise yıllarında Ankara,Tekirdağ,Mersin,Samsun illerinde solo konserler ve oda orkestrası konserleri verdi. 1978-1979 öğrenim yıllarında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi bölümünü birincilikle bitirdi. Dünya gençlik orkestrasında kemanıyla Türkiye’yi temsil etme olanağı buldu. 1982-1983 öğrenim yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera-Şan Bölümünü bitirdi.1983 yılından beri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde Opera Sanatçısı olarak görev almaktadır. 1983-1991 ve 2010-2015 yıllarında Marmara Üniversitesi Müzik bölümünde bireysel söyleme ve Şan öğretmenliği yapmıştır. 2002 yılı başından 2003 yılı Şubat ayına kadar ve 2005-2007 yılları arası İstanbul Devlet Opera ve Balesinde protokol müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Çocuk oyunlarında, solo ve koro rollerde görev almıştır.12 yıl aralıksız oynadığı Rossini’nin Külkedisi isimli çocuk ve gençlik oyunundaki prens rolüyle kırılması güç bir rekor elde etmiştir.4.Murat,Wistor’un Şen Kadınları,Kiss Me Kate,2.Mehmet Karanfil Köy,Batı Yakasının Hikayesi,Ali Baba ve Kırk Haramiler rol aldığı opera eserlerinden bazılarıdır. Fransa, Danimarka, Portekiz, Almanya gibi ülkelerde sesi ile Türkiye’yi temsil etmiştir. coskun-nehir-portfolioUzun zamandan beri anne karnında çocukların müziği duyabilmeleri ve ergenlik çağı bitimine kadar çocukların müzikle olan zihinsel gelişimlerini içeren uluslar arası çalışmaları yakından takip etmektedir. Bu konuyla ilgili olarak 4-6 Haziran 2003 tarihinde yapılan 2. Uluslar arası ana çocuk sağlığı kongresinde bir konuşma yapmış ve bu konuşma Milliyet Gazetesinin haber sayfasında yer almıştır.(6 Nisan 2003 Milliyet Pazar) Aynı konuşmayı daha geliştirilmiş olarak İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi mezuniyet sonrası eğitim programı kapsamında 12 Mayıs 2004 tarihinde sunmuştur. Ayrıca yetişkinlerde müzikle psikolojik tedavi, ses telleri bozuklukları ve tedavisi, mesleğinde sesini kullanan kişilerin daha verimli olması için özel çalışmaları vardır. Bu konu ile ilgili çalışmaları Milliyet Gazetesinin 4 Ekim 2003 tarihli Cumartesi ekinde haber yapılmıştır. 18 Mart 2010 Tarihinde Azerbaycan-Tunus-Almanya-Türkiye’nin ortaklaşa sahneye koyduğu ZİHNİ PAPAKÇI’nın yazdığı SARIKAMIŞ’tan ÇANAKKALE’ye isimli Pafil Tiyatro’da Türkiye adına rol almıştır. Nisan 2010 tarihinde Doğa Kolejleri tarafından başlatılan ve devam eden okullar arası çok sesli koro yarışmasının daimi jüri üyesidir. Haziran 2012 tarihinde bestesi Toroslu BELEN ‘e ait olan ‘Çanakkale Şehitleri’ne isimli eserin ilk seslendirilişini yapmıştır. Kayda alınan eserin geliri lösemili çocuklar yararına ve Van depreminde yıkılan öğretmen evlerinin inşasında kullanılacaktır. 24-05-2013 tarihinde sanata katkıları nedeniyle İSTANBUL VALİLİĞİ NİŞANTAŞI NURİ AKIN ANADOLU LİSESİNDEN takdir belgesi almıştır. Haziran 2014 tarihinden beri internet yayıncılığı yapan Bakırköy Gazete‘de(http://www.bakirkoygazete.com) sanat konularınıda içine alan köşe yazarlığı yapmıştır. Temmuz 2015 tarihinden itibaren Seç Medya ve İletişim Hizmetlerine ait Seç Haber (www.sechaber.com.tr)‘de köşe yazarlığı yapmaktadır.