http://www.coskunnehir.com.tr/wp-content/themes/fullscreen
Daha Fazla

Rightbox

SESİMİZ    YAŞLANIR MI  ?

Seneler çok çabuk geçiyor ve bizler senelerin nasıl geçtiğini anlamadan bir de geriye dönüp  bakıyoruz  ki  geçirdiğimiz senelerin yorgunluğu üzerimize yavaş  yavaş  çökmeye başlamış. Uzun süre kullandığımız eşyaların yıpranması gibi  bizim de vücudumuzda yıpranmalar başlamış.Geçen seneleri arar olmuşuz.Daha çabuk yorulmaya başlamışız,hekimlere çok seyrek gittiğimiz seneleri arar olmuşuz. Yıllar organlarımızı yıpratmaya başlamış.Helede gençliğimizde onlara iyi bakmamışsak vay halimize.

Acaba sesimizde  bu yıpranmadan ya da başka bir deyişle oksidasyondan nasibini alır mı? Hiçbir hücremizin yaşlanmaya karşı koymaya direnişi olmadığı gibi; sesimizde bu yaşlanmadan nasibini alır. Ses telleri(kasları) hücreleri  değişime uğrar.Yapılan araştırmalara göre kadın seslerinin yaşlandıkça kalınlaştığı tespit edilmiştir. Helede gençliğinde sigara içinler ve birde buna alkollü içkiyi ekleyenlerde bu kalınlaşma çok daha belirgindir.Erkeklerdeyse yaş ilerledikçe seslerin inceldiği tespit edilmiştir. Ergenlik çağına kadar kız ve erkeklerin sesi aynı çıkarken;  13-15 (onüç-onbeş)  ergenliğe geçiş yaşlarında vücuttaki bir takım değişiklerle birlikte ikinci cinsiyet organı olan seste süratle değişikliğe uğrayarak ; erkeklerde iki buçuk oktavlık bir değişmeyle kalınlaşır.Sesin yaşla ilişkisinin en belirgin örneği ise çocuk ilk doğduğu zaman ilk çığlığı ile ortaya çıkan frekans ortalama 500 Hz iken bebek büyüdükçe  ses kalınlaşarak bu frekans  örneğin sekiz yaşında 275 Hz . kadar düşer.

Acaba insan sesinin yaşlanması önemlimidir ? diye bir soru sorduğumuzda ne cevap almalıyız. Bu sorunun cevabı EVET olmalıdır. İnsanı ifade etmenin en önemli özelliklerinden biri olan ses ve onu etkili kullanmamız iş hayatında her geçen gün daha önemli olmaktadır. Toplumlarda genç oranının her geçen gün azalması bunun yanında ölüm oranlarının uzaması ,insanların güzel sese olan ilgisi sesimizi her zaman ön plana çıkaracaktır.

Sesin yaşlanması gerçek yaşlanmayla paralel değildir.Başka faktörlerde söz konusudur.Bu faktörlerden birini yukarıda belirttim. Ayrıca hayatını sesiyle kazanan ses sanatçıları, spikerler , öğretmenler, tiyatro sanatçıları v.s. eğer seslerini gençliklerinde dikkatsiz ve yanlış  kullanmışlarsa bu sesler sesin yaşlanmasına daha çabuk hizmet ederler.Sesin yaşlanmasını geciktirme olasımıdır? Yaşlandıkça tüm vücut fonksiyonları  bozulmaya  başlar.Bunların arasında kuvvet,sürat,dayanıklılık,denge,koordinasyon,sinir iletim hızı,kalp ve böbrek fonksiyonları önemlidir.Bağlar incelip zayıflar.Eklemlerin yumuşak hareketleri setleşir.Ses telleri (kasları) elastikiyetini kaybeder ve kolajen lifleri azaldığından incelir ve bozulur. Yaşlılardaki ses değişiklikleri buna bağlıdır. Ancak bu bozulma kişiden kişiye değişiklik gösterdiğinden ses yaşlanması şu yaşta olur diye bir tanı koymak zordur. Yaşlılar arasında sesin yapısı   bakımından çok büyük farklılıklar yaşandığı için ; yaşlanmanın geciktirilebileceği düşüncesi  ses bilimcileri arasında yaygındır. Yaşadığımız yıllar bize biyolojik yaşımızı göstermez.Yaşlanmak önüne geçilmez bir durumda olsa belirli bir yere kadar geciktirilebilir. Sesimizin yaşlanmasını geciktirmek içinse tıpkı bu işi meslek haline getiren ses sanatçıları özellikle de opera sanatçıları gibi ses egzersizleri yapmalıyız. Uzun bir tatil döneminden sonra yeni sezona başlayan bu sanatçılar uzun yaz tatili süresince seslerini kullanmadıkları için seslerini eski formlarına sokmak için epey uğraşırlar.Nefes egzersizleri yaparlar.Diyafram da gün geçtikçe yaşlanıp eski hassasiyetini kaybettiğinden ; diyafram çalışmaları da çok önemlidir. Ayrıca çok ufak tıbbi dokunuşlar da yapılabilir.Örneğin menopoza  girmiş bir kadına östrojen vererek bir süre ses organındaki yapısal bozukluklara engel olunabilir.Yaşlandıkça sesimizin kalitesini bozan kişilik değişiklikleri,tiroid bezinin fonksiyon bozuklukları,sinir sistemi hastalıkları,tükürük bezinin daha az çalışmasına bağlı ağız kurulukları,diş eksilmeleri,işitme kaybı,yüksek tansiyon,diyabet,kansızlık ve eklemdeki kireçlenmeler ve bu hastalıkların bunların tedavisi için aldığımız ilaçların yan etkileri sesimizi olumsuz yönde etkiler. Dengeli beslenme , spor yapma ,ses ve diyafram egzersizleri  kilomuza dikkat etmek ise sesimizin yıllarca genç kalmasını sağlar.

About COŞKUN NEHİR

19.12.1957 yılında doğdu. Müziğe küçük yaşlarda mandolin ve keman çalarak başladı. İlk-orta-lise yıllarında Ankara,Tekirdağ,Mersin,Samsun illerinde solo konserler ve oda orkestrası konserleri verdi. 1978-1979 öğrenim yıllarında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi bölümünü birincilikle bitirdi. Dünya gençlik orkestrasında kemanıyla Türkiye’yi temsil etme olanağı buldu. 1982-1983 öğrenim yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera-Şan Bölümünü bitirdi.1983 yılından beri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde Opera Sanatçısı olarak görev almaktadır. 1983-1991 ve 2010-2015 yıllarında Marmara Üniversitesi Müzik bölümünde bireysel söyleme ve Şan öğretmenliği yapmıştır. 2002 yılı başından 2003 yılı Şubat ayına kadar ve 2005-2007 yılları arası İstanbul Devlet Opera ve Balesinde protokol müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Çocuk oyunlarında, solo ve koro rollerde görev almıştır.12 yıl aralıksız oynadığı Rossini’nin Külkedisi isimli çocuk ve gençlik oyunundaki prens rolüyle kırılması güç bir rekor elde etmiştir.4.Murat,Wistor’un Şen Kadınları,Kiss Me Kate,2.Mehmet Karanfil Köy,Batı Yakasının Hikayesi,Ali Baba ve Kırk Haramiler rol aldığı opera eserlerinden bazılarıdır. Fransa, Danimarka, Portekiz, Almanya gibi ülkelerde sesi ile Türkiye’yi temsil etmiştir. coskun-nehir-portfolioUzun zamandan beri anne karnında çocukların müziği duyabilmeleri ve ergenlik çağı bitimine kadar çocukların müzikle olan zihinsel gelişimlerini içeren uluslar arası çalışmaları yakından takip etmektedir. Bu konuyla ilgili olarak 4-6 Haziran 2003 tarihinde yapılan 2. Uluslar arası ana çocuk sağlığı kongresinde bir konuşma yapmış ve bu konuşma Milliyet Gazetesinin haber sayfasında yer almıştır.(6 Nisan 2003 Milliyet Pazar) Aynı konuşmayı daha geliştirilmiş olarak İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi mezuniyet sonrası eğitim programı kapsamında 12 Mayıs 2004 tarihinde sunmuştur. Ayrıca yetişkinlerde müzikle psikolojik tedavi, ses telleri bozuklukları ve tedavisi, mesleğinde sesini kullanan kişilerin daha verimli olması için özel çalışmaları vardır. Bu konu ile ilgili çalışmaları Milliyet Gazetesinin 4 Ekim 2003 tarihli Cumartesi ekinde haber yapılmıştır. 18 Mart 2010 Tarihinde Azerbaycan-Tunus-Almanya-Türkiye’nin ortaklaşa sahneye koyduğu ZİHNİ PAPAKÇI’nın yazdığı SARIKAMIŞ’tan ÇANAKKALE’ye isimli Pafil Tiyatro’da Türkiye adına rol almıştır. Nisan 2010 tarihinde Doğa Kolejleri tarafından başlatılan ve devam eden okullar arası çok sesli koro yarışmasının daimi jüri üyesidir. Haziran 2012 tarihinde bestesi Toroslu BELEN ‘e ait olan ‘Çanakkale Şehitleri’ne isimli eserin ilk seslendirilişini yapmıştır. Kayda alınan eserin geliri lösemili çocuklar yararına ve Van depreminde yıkılan öğretmen evlerinin inşasında kullanılacaktır. 24-05-2013 tarihinde sanata katkıları nedeniyle İSTANBUL VALİLİĞİ NİŞANTAŞI NURİ AKIN ANADOLU LİSESİNDEN takdir belgesi almıştır. Haziran 2014 tarihinden beri internet yayıncılığı yapan Bakırköy Gazete‘de(http://www.bakirkoygazete.com) sanat konularınıda içine alan köşe yazarlığı yapmıştır. Temmuz 2015 tarihinden itibaren Seç Medya ve İletişim Hizmetlerine ait Seç Haber (www.sechaber.com.tr)‘de köşe yazarlığı yapmaktadır.